OSMANLIDA KADILIK VE YÖREMİZİN HUKUKÇULARI

Aşağı Kaydırın
ÇAMLIHEMŞİN DERGİ 4.SAYI
  • 57
Yazı Boyutu:
Yazdır

OSMANLI’DA KADILIK VE YÖREMİZİN  HUKUKCULARI

Kadılık müessesesi, insanlık tarihi kadar eskidir. Çünkü insan varoluşundan bu yana, kendisi ile başkaları arasında meydana gelen anlaşmazlıkların çözümünde, daima başka bir insana ihtiyaç duymuştur. İnsanlar arasındaki davalara bakan bu kişiler, genellikle kabilelerin akıl ve kuvvetçe önde gelenlerinden olmuştur. İslamiyet’le birlikte, bu görevi bizzat Hz. Peygamber üstlenmiştir. Hulefâ-i Râşidîn döneminde de yargı, halifenin görevleri arasında yer almıştır. Ancak zamanla İslam toprakları genişleyip yargıya dair işler çoğalınca, halifeler gerek hilâfet merkezinde gerekse vilayetlerde, kendilerine vekâleten davalara bakmak için hususi memurlar tayin etmişlerdir. Osman Gazi döneminden itibaren, fethedilen yerlere birer kadı tayin edilmesi bu usulün devamıdır.

Kadılık, Osmanlı adliye teşkilâtında son derece önemli bir vazife olduğu için, bu vazifeye tayin edilecek kişinin Müslüman, akıllı, bâliğ, hür ve erkek olmasının yanı sıra, mutlaka yüksek dereceli medrese eğitimi de almış olması gerekiyordu.

Mahkemeye intikal eden bütün şer’î ve örfî davalara bakmak, kadıların en temel göreviydi. Ancak kadıların yetki ve vazifeleri sadece yargıyla sınırlı değildi. Bunun yanı sıra sefer esnasında ordu ihtiyaçlarının temini, avârız (vergi) hanelerinin kaydı ve toplanması, vakıf mütevellîlerinin ve medreselerin kontrolü, gelen ferman ve emirlerin halka ulaştırılması, alacak-verecek meseleleri, şehrin düzen ve temizliği, asayişin sağlanması gibi idarî, malî, beledî ve askerî pek çok alanda yetki sahibiydiler. Bunun dışında noterlik görevini de yürütürlerdi. 1839 yılında ilan edilen Tanzimat'a kadar her türlü davaya bakan kadılar, Tanzimat’ın ilanından sonra yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları haline gelmiştir.

 
ÇİNÇİVANIN HUKUKÇULARI

Kadılar, şer’i usullere göre karar veren mahkeme reisleri oldukları için iyi bir fıkıh eğitimi almaları gerekmekteydi. Nitekim verdikleri kararlar, büyük İslam müçtehitleri tarafından yazılan kitaplara ve bazı Osmanlı Şeyhülislamlarının verdikleri fetvalara dayandırılmıştır. Tanzimat’ın ilanından sonra birçok alanda yeni düzene göre kurumlar oluşturulurken ilk defa 1853 yılında kadı yetiştirmeye yönelik Muallimhane-i Nüvvab adlı okul faaliyete geçirilmiştir. Okulun adı 1883 yılında Mekteb-i Nüvvab, 1909’da Mekteb-i Kuzât ve 1913 yılında Medresetü’l-Kuzât olmuştur. Bu ad zamanla Mekteb-i Hukuk ve nihayet Hukuk Mektebi’ne dönüşmüştür. Yukarıda işaret edildiği gibi bu okula kayıt olacak öğrenci mutlaka ilk tahsilden sonra İstanbul’un Fatih, Süleymaniye ve Bayezit medreselerinden birinde eğitim görüp din adamı olarak icazet alması gerekmekteydi. Bu aşamalar hallolduktan sonra Kadılık mektebi için gerekli olan sınavlara müracaat edilebilirdi. Nitekim kısa biyografi bilgilerini verdiğimiz kadıların da incelediğimiz dosyalarında her birinin iyi bir medrese eğitimi aldıkları kendileri tarafından ifade edilmektedir. Bu nedenle ilmiye sınıfı denen din adamları grubunu oluşturan imam, hatip, vaiz, müderris, dersiam, naib ve kadılar, üst kurum olarak Şeyhülislamlık makamına bağlı görevlilerdi.

Makalemizin kaynağı; Osmanlı Şeyhülislamlık kurumunun arşivi olan Meşihat Arşivi’ndeki kadı dosyaları ile Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki Sicill-i Ahval Defterleri’dir. Yöremiz’den yetişmiş olan kadılar elbette ki burada bahsettiğimiz kişilerden ibaret değildir. Burada bahsettiğimiz kişiler adı geçen iki arşivde dosya ve sicil kaydı olanlardır. Hukuk mektebinden mezun olduğu halde kadılık yapmayan kişilerin sicil kayıtları tutulmamıştır. Keza Cumhuriyet döneminde de adliye teşkilatında görev yapmaya devam eden kişilerin dosyaları Osmanlı ve Meşihat arşivlerinden Ankara’da bulunan Adalet Bakanlığı’na gönderildiğinden ötürü bu kişilerin dosyalarını incelemek mümkün olmamış ve dolayısı ile sicil bilgilerine yer verilememiştir.

Makalemizin başlığını “Yöremiz Kadıları” değil de “Yöremiz Hukukçuları” olarak açmamızın sebebi ise bu kişilerden bazılarının sicil kayıtlarında kadı, bazılarının naib, bazılarının mahkeme reisi, bazılarının da Adliye teşkilatının merkez kadrolarında görev almış olmalarındandır.

Dosya ve sicil kaydını incelediğimiz dört yüz civarındaki kişi arasından seçtiğimiz Libya’dan Rumeli’ye, Yemen’den Malkara’ya kadar geniş bir coğrafyada hizmette bulunmuş 35 Yöremiz  hukukçusu ile ilgili derlenen kısa bilgiler şöyledir;

Ahmet Edip Efendi: Numanzade Abdülkadir Ağa’nın oğludur. 1872 yılında Melmenat (Akbucak) köyünde doğdu. İlk tahsilini memleketinde gördükten sonra İstanbul’a gidip Süleymaniye Medresesi’ne kaydoldu. 1899’de buradan icazet aldı. Bu sırada devam ettiği Mekteb-i Nüvvab’dan da 1905 yılında mezun oldu. Çarşamba, Bayburt ve Giresun kadılıklarında bulundu.

Ahmet Faik Efendi: 1845 yılında Makrevis (Konaklar) köyünde doğdu. Hacı Süleyman Ağa’nın oğludur. Memleketindeki ilk eğitim ve medrese tahsilinden sonra İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’ne girdi. Daha sonra imtihanla Mekteb-i Hukuk’a girdiyse de mezun olmadan ayrıldı. 40 yaşında devlet hizmetine girdi. Trablusgarb, Zuvara, Nerhune (Libya), Atina (Pazar), Diyadin, Hopa, Ladik ve Hınıs naibliklerinde bulundu.

Ahmet Faik Efendi’ye Kuşova köyünden olup Kağızman’da müderrislik yapan Ali Avni Efendi tarafından verilmiş İcazetnamenin son sayfası

Ahmet Galib Efendi: Boduroğlu Mustafa Ağa’nın oğludur. 1877 yılında Senoz’un Babik (Gürpınar) köyünde doğdu. Tahsiline kendi köyünde başladı. Daha sonra İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’ne girdi ve 1905’de buradan icazet aldı. Bu sırada Mekteb-i Kuzat’a devam ederek 1904’de buradan mezun oldu. Karamürsel, Ürgüp ve Bartın’da kadılık yaptı.

Ahmet Galib Efendi: İshakoğlu ailesinden Şaban’ın oğludur. 1874 yılında Hemşin’de doğdu. Köyündeki ilk tahsilden sonra Bayezid Medresesi’ne girdi. 1904’de buradan icazet aldı. Hukuk Mektebi’ne devam ederek 1907’de mezun oldu. Erzurum ve Kiğı’da görev yaptı.

Ahmet Galib Efendi: Tüccardan Ali Efendi’nin oğludur. 1881 yılında Çinçiva (Şenyuva) köyünde doğdu. İlk eğitimini köyünde, medrese eğitimini çeşitli medreselerde yaptıktan sonra İstanbul’a gitti ve Fatih Medresesi’ne girdi. İcazet aldıktan sonra girdiği Mekteb-i Nüvvab’dan da 1908’de mezun oldu. Sultanyeri, Niksar ve Erbaa kazalarında görev yaptı.

 Ahmet Galip Efendi:  Lazalizade Süleyman Ağa’nın oğludur. 1845 yılında Çinçiva (Şenyuva) köyünde doğdu. Çinciva köyü Cami imamı Mehmet Memiş Efendi’den bir süre ders okuduktan sonra Erzurum’a gitti. Burada çeşitli ilim dallarında icazet aldı. Daha sonra İstanbul’a gitti ve Fatih Medresesi’ne girdi. Buradan da icazet aldığı gibi imtihanla girdiği Mekteb-i Nüvvab’ı 1881 yılında tamamladı. Genç, İspir, Bayburt, Pasinler, Ertuğrul, Bolu ve Sakız’da görev yaptı.

Ahmet Hamdi Efendi: Babası Erzurum müftüsü Ali Efendi’dir. 1855 yılında Çinçiva (Şenyuva) köyünde doğdu. İlk tahsilden sonra babasının yanında medrese dersleri okudu. Daha sonra İstanbul’a giderek icazet aldı. Bundan sonra Fatih Medresesi’nde hocalık yapmaya başladı. Naiblik imtihanına girerek kazandı ve naib ruhsatı aldı. Meslek hayatı İstanbul’da Rumeli Kazaskerliği’nin çeşitli birimlerinde hizmetle geçti.

Ahmet Hayati Efendi: İslamoğlu ailesinden Osman Ağa’nın oğludur. 1878 yılında Hemşin’de doğdu. Memleketindeki ilk eğitimden sonra Erzurum’da, daha sonra İstanbul’da Süleymaniye Siyavuşpaşa medreselerinde eğitim gördü. 1908’da icazet aldı. Kaydolduğu Mekteb-i Hukuk’tan 1907’da mezun oldu. Rakkalar, Kırcaali ve Of’ta görev yaptı. Pilevne’de esir düşmüş ve 1912’de orada vefat etmiştir.

Ahmet İslam Efendi: Kadı Mahmud Hamid Efendi’nin oğludur. 1851 yılında Hemşin’de doğdu. İstanbul’da sıbyan mektebini ve Şehzade Rüşdiyesi’ni tamamladıktan sonra Mülkiye Mektebi ve Fatih Medresesi’ni tamamladı. İstanbul’un çeşitli okullarında ve Rize Rüşdiye mekteplerinde muallimlik yaptıktan sonra Terme, Görele, Şemdinan, Elyak, Hakkari, Necid, Akçaabat ve Hınıs naibliklerinde bulundu.

Ali Avni Efendi: Kösezade Ahmet Efendi’nin oğludur. 1817 yılında Hemşin’de doğdu. İlk tahsilden sonra Erzurum’a giderek yörenin meşhur alimlerinden ilim tahsil ederek her birinden ayrı ayrı icazet aldı. Kağızman müderrisliği, Erzurum Müftülüğü ve dört dönem vekâleten Erzurum naibliği yaptı. Mecidiye nişanına sahip idi.

Ali Necati Efendi: Hurşid Efendi’nin oğludur. 1868 yılında Hemşin’de doğdu. Tahsilini Erzurum’da tamamladıktan sonra Mekteb-i Hukuk’a devam etti. Erzurum İstintak ve Müdde-i Umumi Muavinliği’nde ve Beyoğlu Bidayet Mahkemesi’nde görev yaptı.

Ali Necip Efendi: Makrevis (Konaklar) köyünden Gülapoğlu Ahmet Efendi’nin oğludur. 1859 yılında Hemşin’de doğdu. Memleketindeki ilk eğitimden sonra tahsiline Erzurum’da devam etti. Daha sonra İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’ne kaydoldu. İcazet aldıktan sonra imtihanla girdiği Mekteb-i Nüvvab’ı 1888’da tamamladı. Genç, Lazistan, Gümülcine, tekrar Lazistan, Manastır, Van ve Diyarbakır’da görev yaptı.

 
 Lazistan naibi Ali Necib Efendi

Ali Zühdü Efendi: Ulemadan Osman Efendi’nin oğludur. 1853 yılında Hemşin’de doğdu. Memleketindeki ilk tahsilden sonra Süleymaniye civarında Süleyman Subaşı medresesine kaydoldu ve 1883 yılında icazet aldı. Aynı yıl Mekteb-i Nüvvab’a girerek 1887 yılında mezun oldu. Üzümlü, İdlip, Saruhan, Erdek, Erdemit, Ayaş, Sürmene, Cisri Mustafapaşa ve Niğde’de görev yaptı.

Behlül Fazıl Efendi: Kösezade ailesinden Mustafa Ağa’nın oğludur. 1852 yılında Hemşin’de doğdu. İlk tahsilden sonra Erzurum’da ve İstanbul’da Fatih Medresesi’nde okudu. Daha sonra Mekteb-i Hukuk’a girip 1892 yılında mezun oldu. Genç, Erzincan, Erzurum, Mardin, Ergani Madeni kazası ve sancaklarında görev yaptı.

Halil Hâki Efendi: Hoca Ahmet Hamdi Efendi’nin oğludur. 1862 yılında Senoz’un Balahor (Yenice) köyünde doğdu. İlk ve medrese tahsiline köyünde başladı. Daha sonra İstanbul’a giderek Süleymaniye Medresesi’ne devamla icazet aldı. Mekteb-i Nüvvab’a girerek 1899’de buradan mezun oldu. Ünye, Molova, Kelkit, Sandıklı, Köprü, Sürmene, Kuruçay ve Terme kazalarında görev yaptı.

Hüseyin Avni Efendi: Çinçiva (Şenyuva) köyünden Naibzade Süleyman Efendi’nin oğludur. 1878 yılında Hemşin’de doğdu. Memleketindeki ilk tahsilden sonra Erzurum’a giderek Yetim Hoca Mustafa Efendi’den ders okumaya başladı. 1903 yılında İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’ne devam edip icazet aldı. İmtihanla girdiği Mekteb-i Nüvvab’ı 1911 yılında tamamladı. Biga ve Medayin kadılıklarında bulundu.

Hüseyin Fevzi Efendi: Mahmudoğlu ailesinden Hacı Mahmud Ağa’nın oğludur. 1878’da Hemşin’de doğdu. Mahalle mektebinden sonra İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’nde tahsil gördü ve 1906’da icazet aldı. Bu sırada Hukuk Mektebi’ne devam ederek 1904’de buradan da mezun oldu. Delvine, Görice, Canik, Cebel-i Bereket, Mut, Erzincan ve Ergani’de görev yaptı.

Hüseyin Hüsnü Efendi: Hemşin kazası hanedanından Kumbasarzade Süleyman Vehbi Efendi’nin oğludur. 1844 yılında Hemşin’de doğdu. Babasının evini İstanbul’a nakletmesi üzerine tahsiline İstanbul’da başladı. Bayezid Rüşdiye Mektebi’nden sonra Fatih Medresesi’nden mezun oldu. Açılan naiblik imtihanını kazanarak naib oldu. Tirebolu, Ordu, Cisri Ergene, Mudanya, Gödös, Tırnova, Tabriya, Nasıra, Hısnı’l-Ekrâd, Tire, Humus, Terme, Safranbolu, Asir, Hudeyde, Burdur, Cebel-i Garbi, Ortaköy ve Maraş’ta görev yaptı.

Mehmet Ali Efendi: Mehmet Emin Efendi’nin oğludur. 1842 yılında Senoz’un Babik (Çukurluhoca) köyünde doğdu. Tahsiline kendi köyünde başladı. Daha sonra İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’ne devam etti ve icazet aldı. Bu sırada Medresetü’l-Kuzat’a devam ederek 1896 yılında mezun oldu. Kirmasti, Sürmene ve Görele’de görev yaptı.

 Mehmet Bedrettin Efendi: Hemşin’in Tecina (Akyamaç) köyü hanedanından Musluoğlu Hacı Ali Efendi’nin oğludur. 1869 yılında Hemşin’de doğdu. İlk tahsilden sonra Sultan Selim Rüşdiye Mektebi’nde ve Dersaadet İdadî’sinde okudu. Daha sonra Hukuk Mektebi’ne girerek 1899’da mezun oldu. Filibe’nin Rubcoz kazasında görev yaptı. Liyakat madalyası sahibi idi.

Mehmet Behzat Efendi: Hacı Hüseyin Hüsnü Efendi’nin oğludur. 1870 yılında Hemşin’de doğdu. Sıbyan mektebinden sonra Şehzade Rüşdiye Mektebi ve Mülkiye Mektebi’nde okudu. Daha sonra Hukuk Mektebi’nden mezun oldu. Temyiz Mahkemesi ve Baş Müdde-i Umumilik makamında, Aydın ve Siroz Ticaret Mahkemelerinde görev yaptı.

Mehmet Hurşit Efendi: Babası Ardahan muhacirlerinden Kürdzade Ali Efendi’dir. 1845 yılında Mollaveys (Ülkü) köyünde doğdu. Köyündeki ilk tahsilden sonra Erzurum’a giderek medreseye kaydoldu. Daha sonra İstanbul’a giderek Fatih civarında Samancızade Medresesi’ne girdi. 31 yaşında olduğu sırada Mekteb-i Nüvvab’a girdi ve 1879’de mezun oldu. Van’ın Şatak, Erzurum’un Karakilise, Eleşkird, Şemdinan, Atina (Pazar), Hopa ve Kığı kazalarında görev yaptı.

Mehmet Hurşit Efendi: Temoşzade Hasan Efendi’nin oğludur. 1851 yılında Melmenat (Akbucak) köyünde doğdu. Köyündeki ilk tahsilden sonra İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’ne girdi ve icazet aldı. Bu sırada Mekteb-i Nüvvab’a girerek 1886 yılında buradan mezun oldu. Çorlu, Bayburt, Sürmene, Zile, Görele, Nablus, Niğde, Sinop ve Musul’da görev yaptı.

Mehmet Nazif Efendi: Senoz bölgesi Tolanis (Yeşiltepe) köyünden Topçuoğlu Mustafa Efendi’nin oğludur. 1864 yılında doğdu. Memleketinde ilk tahsili gördükten sonra Fatih Medresesi ve Darülmuallimîn (Öğretmen Okulu) Rüşdiyesi’ne devam etti. Daha sonra Mekteb-i Hukuk’a girerek 1893’de mezun oldu. Mardin, Süleymaniye, Maraş, Ankara, Suriye, Bağdat, Erzurum, Musul, Halep ve Antep’de görev yaptı. Donanma ve Hilal-i Ahmer madalyalarına sahip idi.

Mehmet Vehbi Efendi: Demircizade Hacı Ali Rıza Efendi’nin oğludur. 1857 yılında Hemşin’de doğdu. Tahsiline Erzurum’da başladı. Daha sonra İstanbul’a gelerek dini ilimlerde eğitimini yükseltti. 1886’de Şurây-ı Devlet (Danıştay) İstinaf ve Temyiz Mahkemeleri’nde görev yaptı. Fatih’te Kumrulu Mescid mahallesinde yaşarken 1922’de vefat etti.

Mesut Saadeddin Efendi: 1871’de Hemşin’de doğdu. Memleketinde sıbyan mektebinde okuduktan sonra İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’ne devam etti ve icazet aldı. Daha sonra Mekteb-i Hukuk’a girip 1905’de mezun oldu. Gümüş liyakat madalyasına sahiptir. 1910’de Rumeli’de Kalkandelen kazası Bidayet Mahkemesi Başkanlığı’na tayin edildi.

Osman Remzi Efendi: 1872’da Hemşin’de doğdu. Memişoğlu İdris Efendi’nin oğludur. Önce Erzurum Sıbyan Mektebi’nde, sonra Dersaadet Mülkiye İdadi’sinde okudu. Daha sonra Fatih Medresesi’ne devam etti. Medreseden sonra Mekteb-i Hukuk’a girip 1900’da mezun oldu. Kayseri, Yozgat ve Diyarbekir’de görev yaptı.

Ömer Hulusi Efendi: 1852 yılında Senoz bölgesinden Çutnis (Ormancık) köyünde doğdu. Abdulaziz Efendi’nin oğludur. Mahalli sıbyan mektebinden sonra İstanbul’a giderek Süleymaniye Medresesi’ne kaydoldu. Buradan icazet aldıktan sonra Nüvvab Mektebi’ne girdi ve 1880 yılında buran mezun oldu. Trabzon’da ve Fethavane’de çalıştıktan sonra Çatalca, İzmit, Menteşe, Siroz, Kütahya ve Kosova kadılıklarında bulundu.

Ömer Lütfü Efendi: Behlül Vehbi Efendi’nin oğludur. 1881 yılında Hemşin’de doğdu. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra İstanbul’a giderek Fatih Medresesi’ne girdi. Buradan icazet aldıktan sonra Mekteb-i Kuzat’a girdi ve 1911’de mezun oldu. Çemişgezek ve Palo kazalarında görev yaptı.

Recep Fehmi Efendi: Ali Galip Efendi’nin oğludur. 1859 yılında Hemşin’de doğdu. Memleketindeki ilk eğitimden sonra Erzurum’a giderek medrese derslerini okudu. Daha sonra İstanbul’a giderek Şeyhülislam Mustafa Fehmi Efendi’nin ders halkasına katıldı ve icazet aldı. İmtihanla girdiği Mekteb-i Nüvvab’ı 1903’de tamamlayarak mezun oldu. Hemşin, Merzifon, Çarşamba, Zonguldak, Tirebolu, Osmancık ve Köprü kazalarında görev yaptı.

Reşit Fehmi Efendi: Kalyoncuzade Mehmet Efendi’nin oğludur. 1853 yılında Senoz’un Peraştan (Uzundere) köyünde doğdu. Memleketinde ilk eğitimi ve bir süre medrese eğitimi aldıktan sonra İstanbul’a giderek Süleymaniye Medresesi’ne girdi. Daha sonra Mekteb-i Nüvvab’ı da tamamlayarak 1884’de mezun oldu. Sürmene, Pasinler, İspir, Karahisarışarkı, Malkara ve Bolu naibliklerinde bulundu.

Süleyman Sırrı Efendi: Fırıncı esnafından Hacı Tahir Ağa’nın oğludur. 1867 yılında Kolona (Zilkale) köyünde doğdu. Köyündeki ilk tahsilden sonra Amasya’da ve daha sonra Fatih Medresesi’nde eğitim görerek 1893 yılında icazet aldı. İmtihan ile girdiği Mekteb-i Nüvvab’ı 1898 yılında tamamlayarak mezun oldu. Kiskim (Yusufeli), İspir, Söğüt ve Bafra’da görev yaptı.

Süleyman Şahin Efendi: Babası Hemşin hanedanından Kumbasarzade Ahmet’tir. 1848 yılında Cimil’de doğdu. Eğitimine köyünde başladı. Daha sonra Rize Medresesi’nde iki sene eğitim gördükten sonra İstanbul’a gitti ve Fatih Medresesi’ne girdi. 1873 yılında imtihanla Mekteb-i Nüvvab’a girdi ve 1876 yılında mezun oldu. Halep vilayetinde Baylan ve İskenderun, Orta vilayetinde Babay-i Atik ve Eskice, Erzurum’un Tortum ve Nablus kazalarında görev yaptı.

Yakup Hasib Efendi: Kibarzade Behlül Efendi’nin oğludur. 1879 yılında Çinçiva (Şenyuva) köyünde doğdu. Yetim Hoca’nın medresesinde bir müddet tahsil gördükten sonra İstanbul’a giderek Bayezid Medresesi’ne girdi ve eğitimini tamamlayarak icazet aldı. Daha sonra imtihanla girdiği Mekteb-i Kuzat’tan 1908 yılında mezun oldu. Ortaköy, Aziziye, Palo ve Çemişgezek kadılıklarında bulundu.

Yusuf Nadir Efendi: Feyzullahoğlu Abdülkadir Efendi’nin oğludur. 1871 yılında Senoz’un Balahor (Yenice) köyünde doğdu. İlk tahsilini memleketinde gördükten sonra İstanbul’a giderek Bayezid Medresesi’ne girdi ve eğitimini tamamlayarak icazet aldı. Bu arada Muallimhane-i Nüvvab’ı da tamamlayarak mezun oldu. Fatih Medresesi müderrisliği, Kasımpaşa naibliği, Kadı mektebi hocalığı ve Fetvahane müsevvidliği yaptı. 

 
Yusuf Nadir Efendi’nin Kadı mektebine muallim olarak tayin edildiğine dair Mekteb-i Kuzat Müdüriyeti’nin yazısı


Kaynak; Çamlıhemşin Dergisi 4. Sayı Sayfa; 66

 

Önceki ÇAT VE HEMŞİN DE KATIRCILIK
Sonraki YETİM HOCA