ÖDÜL AVCISI FOTOĞRAFÇILARIMIZ...

Aşağı Kaydırın
ÇAMLIHEMŞİN DERGİ 1.SAYI
  • 372
Yazı Boyutu:
Yazdır

  Fatih Sönmez kimdir… 

 1969 Rize Çamlıhemşin Konaklar mahallesinde Cerrahoğlu ailesinin bir ferdi olarak doğmuş.
 Ailesi, herkesin batıya yöneldiği bir devrede, Doğu'da Pastane yoktur diye, Altmış'lı yıllarda Van ilinin   ilk  Pastanesini açmışlar.
 Tüm eğitim hayatı Van’da geçen Fatih Sönmez 1989 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinden Ziraat   Mühendisi olarak mezun olmuş.
 1995 yılına kadar kapattıkları pastanede görev yaptı.
 İçindeki resim yapma aşkı daha sonra fotoğrafa yönelmesinde etkili oldu ve 2000 yılından beri de   serbest fotoğrafçılık yapmaktadır.
 Fatih Sönmez bekardır.

Fotoğraf merakın ne zaman başladı ve fotoğraf çalışmaları için neler yaptın?

Ortaokulda başlayan resim merakı, askerlik dönüşü fotoğrafa yönelmeme etkili oldu. 2000 yılından beri yoğun olarak fotoğrafla uğraşıyorum. Çalışmalarım; çeşitli dergiler, prestij yıllıkları, kitaplar, fotoğraf albümleri, takvim, kartpostal ve broşürlerde yayınlandı. Farklı zaman ve mekanlarda birçok dia gösterisi gerçekleştirildi.
  

Seni birçok ödül içerisinde görüyoruz.  Neler yaptın?

Aralarında “20.Şinasi Barutçu Kupası” da olmak üzere, Ulusal ve Uluslararası yarışmalarda 2000-2010 yılları arasında Türkiye’de en çok ödül alan fotoğrafçı oldum.
Fotoğraflarım, başta Avusturya olmak üzere İspanya, Hollanda, Romanya, Makedonya, Çin, Katar ve İtalya’da yarışma sergilerinde yer aldı. Foto Forum derneği üyesiyim.
İnsan, doğa ve yaşam ağırlıklı çalışmalarım dijital yöntemlerle devam etmektedir.



  

Hangi ödülleri aldın?

Yalçınlar Fotoğraf yarışması 2002 (Birincilik), Austrian Super Circuit 2003 (Altın madalya), Koç Allianz “ ellerin dili ” 2003 (Birincilik), Koç Allianz “ uçmak ” 2004 (Birincilik), 4.Holland slide circuit 2004 (Onursal mansiyon), Adana Rotary Kulubü Uluslararası yarışma 2004 Fiap Mansiyon, Austrian Super Circuit 2004 (Altın madalya), 2 adet Bronz madalya, XXXII.Trofeo Gipuzkoa İnternational 2004 (Fiap Mansiyon), TMMOB Bursa Mimarlar odası 2004 (Birincilik), Trierenberg Super Circuit Avusturya 2005  (Bronz madalya), Malatya Belediyesi 2006 (Başarı Ödülü), 2.Concorso Fotografico İnternazionale İtalya 2007 (Altın madalya), Epson Türkiye 2007 (İkincilik), Büyükçekmece Belediyesi 2007 (İkincilik), Aydın Belediyesi 2008 (İkincilik), 20.Şinasi Barutçu Kupası 2008 (Kupa Ödülü), 16.Allianz fotoğraf yarışması (Mansiyon), 13.Fiap Siyah/Beyaz baskı Bienali 2010 (Türk takımı seçkisi), Erçiş Belediyesi 2010 (Birincilik), Epson Fotopya 2010 (Birincilik), Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 2010 (İkincilik), Mardin Valiliği Fotomaraton 2010 (Birincilik), Konya Valiliği Uluslararası yarışma 2010 (2 adet Fiap Mansiyon), Kültür Bakanlığı 14.Devlet Fotoğraf Yarışması 2010 (2 adet Başarı Ödülü), Orhan Holding Uluslararası Fotoğraf Yarışması 2010 (2 adet Fiap Altın Madalya), Boyner Holding-Fotoğraf dergisi 2011 (Mansiyon), Mind the Ad 1.Fotoğraf Sanatçısı Ödülleri “Yaşam” 2011 (Birincilik), Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2011 (Birincilik), Üsküdar Belediyesi “Üsküdar’ın Hazireleri” 2011 (Başarı Ödülü),BMC Ulusal Fotoğraf Yarışması 2011 (Birincilik), Doğu Karadeniz Belediyeler Birliği Ulusal Fotoğraf Yarışması (İkincilik), TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şb. “ İnsan hakkı olarak mimarlık” 2011 (İkincilik), Bursa Fotofest Uluslar arası Fotoğraf Yarışması 2011 (Fiap Mansiyon), Finansbank “ Bizce mümkün” Ulusal fotoğraf yarışması 2011 (Mansiyon), National Geograpic Türkiye “ İnsan” kategorisi 2011 (İkincilik), Yıldız Holding “ Herkes için futbol “ 2011 (İkincilik)
  

Fotoğrafa bakış açın nedir?

Fotoğraf; İnsana, doğaya, yaşama ve evrene ait şaşırtıcı, etkileyici ve düşündürücü görüntülerin büyülü dilidir. Bu dilin tercümeye ihtiyacı yoktur. Üretim amacı ne olursa olsun fotoğraf, teknolojinin bir ürünüdür. Fotoğraflar; belgesel, ticari, bilimsel ya da sanatsal kaygılarla üretilse de sonuçta insanlığın evrensel görsel belleğini oluştururlar.
  

Fotoğraf insana ait ve insani bir edimdir. Fotoğrafçı sezgisel, düşünsel ve pratik görme yeteneği ile bir anlamda Descartes ‘in “Düşünüyorum öyleyse varım” önermesini “Görüyorum öyleyse varım” a dönüştürmesini bilen kişidir. Fotoğraflar, insanlığın her an gerçekleştirdiği bakma edimini görme seviyesine yükseltmiş ve birleştirici aurası ile evrensel boyuta taşımıştır. İşte bu fotoğrafın gücüdür.

 Murat İbranoğlu Kimdir….

1970 tarihinde Rize, Çamlıhemşin’de doğmuş. İlk Orta ve Lise Tahsilini burada
tamamlamış. 1990 yılında Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Coğrafya Öğr. bölümünü bitirmiş ve 1992 yılında Millî Eğitim Bakanlığı kadrosunda öğretmen olarak Memuriyet hayatına başlamıştır.
1994 yılında kendi isteği ile Çamlıhemşin’e atanmış. Çamlıhemşin’de bir yıl Müdür yardımcılığı ve 2002 Yılına kadar okul müdürlüğü yapmış ve Kocaeli’ne tayini çıkmış. Halen Körfez Yarımca Lisesi’nde halen Okul Müdürü olarak görevine devam ediyormuş.
Tiyatro, Fotoğraf, Edebiyat en çok ilgilendiğim sanat dalları olmuş. İlk fotoğraf makinesini 1986 yılında almış ve sadece hatıra fotoğraflar çekebilmiş. “Beton Martı” adlı bir de şiir kitabı bulunmasına rağmen Fotoğrafa olan ilgisi eskisi kadar şiir üretememesine sebep olmuş.
Murat İbranoğlu evli ve bir çocuk babası.



Fotoğrafçılığa nasıl başladın?

Çamlıhemşin’in doğasının verdiği bir tepki olsa gerek, doğa fotoğraflarını çok seviyorum. İlk fotoğrafa başlamam da bu güzel coğrafyayı, doğayı bu kültürü dost ve arkadaşlarla paylaşmak, Türkiye ve Dünya’ya tanıtmak amacıyla oldu sanırım. Digital Fotoğraf makineleri’nin çıkışı açıkçası işimi kolaylaştırdı. Çünkü daha önce Analog makinem vardı ancak onunla çalışmak benim imkanlarım’la çok zordu. Digital makine daha kolaydı çünkü çok sayıda deneme imkanım oluyordu. Lise Yıllarından beri de bilgisayara karşı olan ilgim digitale daha yatkın olmamı sağladı diye düşünüyorum.
İlk Diğital SLR Makinemi 2008 yılında ama imkanım oldu. Giriş seviyesinde olanlar için  Canon 350 D idi. Bir süre sonra arkadaşlar güzel fotoğraf’lar çektiğimi ve yarışmalara katılarak  fotoğrafları değerlendirmem gerektiğini söylediler. İşin doğrusu kendimi hazır hissetmiyordum. Fotoğrafçıları tanımak, neler yaptıklarını görmek ve yeni bir şeyler öğrenmek maksadıyla katıldığım İlk fotoğraf yarışması “2010 Hereke Erguvan Renkleri” idi. Bu yarışmada Mansiyon ödülü aldım. Bu iyi bir teşvik oldu benim için. Benim fotoğrafa olan ilgimden etkilenen eşim de fotoğraf çekmeye başladı. Bundan sonra eşim Arzu İbranoğlu ile fotoğraf çekmeye ve yarışmalara katılmaya başladık. O tarihten bu güne kadar birlikte 80’‘den fazla derece ve sergilenme  ödülü kazandık. 
  

Ne ödüller aldın

Ben;  Hereke  Fotomaraton    2010 Mansiyon, Mardin Valiliği Fotomaraton 2010  3.lük, Kula Fotomaraton  2010 Mansiyon ve  3 Adet Sergileme, Bermant Sigorta “Risk” 2010  1.lik, TMMOB- Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 2010 Eşdeğer başarı, Adapazarı  Sakarya İlinin Turistik değerleri SAGÜSAD Ö.Ö., (TOKİ) Ulusal Fotoğraf Yarışması “Toplu Konut ve İnsan” 2010  Sergileme + satınalma, Sakarya SASKİ 2011 MANSİYON, YALOVA 2011 Fotomaraton Mansiyon +3 Adet sergileme, Kartepe Belediyesi 2011 3.lük,      Tüm Renkleriyle Arnavutköy  2011  2.lik, AB ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2011 fotoğraf yarışması 2. lik ödülü, ve çok sayıda başka ödüller aldım.

  

Eşim Arzu İbranoğlu ise; Yalova fotomaraton 2010 1.lik, Arel Üniversitesi 2010 Mansiyon, İstanbul Mimarlar odası 2011 1.lik ödülleri aldı.
(https://www.facebook.com/media/set/?set=a.411426023398.190716.719353398&type=3
İlgili linkten bazı fotoğraflar görülebilir.

  

Okuyuculara ne önerirsin?   

Fotoğraf çekmekten büyük zevk alıyorum. Bir aksilik olmaz ise devam etmeyi düşünüyorum. Fotoğraf sayesinde çok yer gezdim, çok insan tanıdım. Güzel dostluklar ve paylaşımlar oldu. Esas görevim olan öğretmenliğin yanında güzel bir uğraş, güzel bir hobi. İş ortamının stresinden kurtaran güzel bir Terapist. Herkese tavsiye ediyorum. Yalnız ben işin zor kısmını seçip kendi kendime öğrendim. Bu işi yapmak isteyenlere mutlaka kursa gitmelerini tavsiye ediyorum. Ben de mümkün olursa yakın zamanda Güzel sanatlar Fakültesi fotoğrafçılık bölümü okumayı düşünüyorum.

  

 Kaynak; Çamlıhemşin Dergisi 1. Sayı Sayfa; 66

Önceki KADINLARA MAL VERMEMEK ZULÜMDÜR...
Sonraki ALİ PAŞA'DAN HİKAYELER