KODANİTAP NASIL BİZİM AİLEYE GEÇTİ

Aşağı Kaydırın
ÇAMLIHEMŞİN DERGİ 2.SAYI
  • 267
Yazı Boyutu:
Yazdır

KODANİTAP NASIL BİZİM AİLEYE GEÇTİ

Yazan: MEHMET DEMİRCİ

Dedem Koropi Hüseyin; daha 10 yaşlarında Vicealtındaki (Şimdiki Çamlıhemşin İlçesi) Ethem’in fırınında Fırıncılığı öğreniyor.
Uzak gurbetlere gitmemeyi kafasına koyduğu için sonra Pazar’a gidip orada devam ediyor mesleğe. Girişimci ruhu, gurbetçi olarak gittiği ve o tarihe kadar hiçbir fırının bulunmadığı Ordu’da bir fırın açmak ve çalıştırmayı kamçılıyor.
Artık 20 yaşına gelmiş bulunan Dedem Koropi Hüseyin, 1920 yılında, Ordu iline ilk gurbetçi olarak
gidiyor. Önce Akın Fırın’ı, ardından Çifte Fırın derken eski deyişle işler “alıp yürüyor” adeta.
Akın Fırınından her gün düzenli ekmek alan ve şu andaki Ordu Stadyumu’da dahil hemen hemen
Merkez’in yarısına sahip olan çok iyi bir müşterisi vardır Koropi’nin.
Bu kişi bir gün “Ahlaksız” bir teklif yapar dedeme ve der ki; ”Koropi!
Gel buraları sana vereyim”. O ana kadar tek düşüncesi, kazandığı paralarla gidip Çamlıhemşin’de iyi bir arazi alıp bir daha gurbete dönmemek olan dedem, büyük bir tepkiyle reddeder bu teklifi.
Fakat adamda kararlıdır, üsteler ve derki; “ Karşılığında senden parada
istemiyorum. Ekmekle ödeşiriz”.
Dedem adama ve paraya ağzına gelen bütün küfürleri eder ve; “Ben Boklu Ordunuza mı kaldım” der ve
konuşmayı sonlandırır.
O zaman Ordu’nun içinden akan dere bizim Fırtına Deresi gibi berrak ve temiz akmamakta hatta
kanalizasyonların dereye bağlanmasından dolayı dere kokmaktaymış.
Para biriktirme gayesi ve iki fırından gelen paralar ile yüklüce bir meblağ artık birikmiştir.
Her zamanki yolculuklarından önce söylediği “Gideyim ki geleyim” deyimini dedikten sonra biriktirdiklerini
eline aldığı ahşap valizine koyarak Çamlıhemşin’e gelir.
Kafasında Kodanitap’ı almak vardır.
Fakat o zamanlar bu tip “Güzel ve Düzlükçe” arazilerin sahipleri; Ağa ve beylerin bizim bölgedeki
karşılıkları olan “Efendi”lerdir.
Bu arazinin sahibi de; Reyhan Mustafa Efendi’dir.
Reyhan Mustafa Efendi’ye gider vakit geçirmeden.
Bir Efendi’nin arazisini satın almak zordur tabii ki, fakat yükündeki parası da küçümsenecek bir rakam değildir. Sonuçta Reyhan Mustafa Efendi biraz akrabalık ilişkilerinden, biraz da Dedemin gerçekten de servet denecek kadar yüklüce teklif ettiği meblağ’dan sebep “Hayır” diyemez dedeme ve Kodanitap arazisi Koropi ailesinin olur artık.

Kaynak; Çamlıhemşin Dergisi 2. Sayı Sayfa; 95

Önceki FIRTINANIN ÇETİN KADINLARI
Sonraki KIZLARIMIZA MİRASTAN PAY VERİLMEMEKTEDİR...