YUKARI KAÇKAR YAYLASI

Aşağı Kaydırın
KÖY, YAYLA,KONAK VE KONAKLAMA
  • 155
Yazı Boyutu:
Yazdır

YUKARI KAÇKAR YAYLASI…

Bölgemizin en güzel tepelerinden birisi olan Huser tepesinden dünyaya baktığınız zaman, insanın kendisine zerre bile olamayacağını hissettiren devasa dağları ve içerisinde bin bir türlü hayatı ve renkliliği barındıran derin vadileri görürsünüz.

Huserin ön yamacı; Ayder’den gelen ve Kavrun, Ceymakçur ve Paakçur vadilerinden, dağlara kavuşan derin vadileri ve bu vadileri çevreleyen dağlar ise, içerisinde, Samistal, Hazindag ve Pokut gibi şiirsel yaylaları barındırmaktadır. 
Huserin arka yamacı ise, Tatsikeri’den başlayan ve Koçdüzü yaylasına kadar devam eden bir dağ sırtını barındırmaktadır. İkisi arasında bulunan vadi ise Hala deresine kavuşan Tar deresi denilen bir ayrımdan başlayan vadidir. Vadi biraz ilerisinde Bulut şelalesi ile taçlanmakta ve devamında Loldeçur, Aşağı Kaçkar ve Yukarı Kaçkar yaylalarını takip edip dağlara uzanmaktadır.   
Loldeçur ve Aşağı Kaçkar yaylalarına çok sık gitmeme rağmen, Yukarı Kaçkar yaylası aha evvel niyet ettiğim ama gidemediğim bir yaylaydı.
Huserin arka yamacından devam eden yol ileride Yeşil yol için açılan hat ile birleşmekte ve o yolun takibinde yol birkaç kilometre sonra Aşağı Kaçkar yaylasının hemen üzerinde bir dere kenarına gelmektedir.

Burada arabadan inilip yaklaşık 1.5 saat daha yürünmesi gerekmektedir. Küçük bir patika yol zaten daha evvel yaylacıların kullanımında olmuş. Bu yolu takip etmeniz halinde yol hafifçe bir meyil ile dağların yamacında olan yaylaya kadar devam etmektedir.

Yola başlayınca uzaklardan, o sessizliğin içerisinde kafama bıçak gibi saplanan bir motor sesi gelmeye başlamıştı. Yaklaşık 10 dakikalık bir yürüme ile motor seslerinin geldiği yere kadar ulaştım. Motorlu bir arkadaş gurubu yaylaya motorları ile çıkmaya çalışmaktaydılar. Bizlerin özelliklede gençliğimizde hoplaya zıplaya sekerek gittiğimiz o yayla yollarında, koca motorlar sürekli devriliyor ve patinajlar atıyordu. Hatta bir seferinde bir çukurdan geçmek isteyen kişinin kafasına bile koskoca motor devrildi. Sanki yollar bile Motoru bırakın yürüyün der gibiydi.
Motorlularla biraz sohbet ettikten sonra tekrar yola düştüm.
Komik olan ise biraz yürümemin ardından geri baktığımda Motorluların hepsinin benim arkamda kaldıklarıydı.

   



DEMEKKİ DAĞLARDA AYAKLAR MOTORLARDAN DAHA İYİ İŞ YAPIYORDU.

Hafif meyilli bir tırmanış ve ara sıra istirahatler ile yaklaşık 2 saat sonunda yaylaya ulaşabilmiştim.
Yayla tam tahmin ettiğim gibi henüz YOL OLMADIĞI İÇİN özgünlüğünü koruyabilmiş taş evlerden oluşan bir yaylaydı. Tamamen hayvancılığın yapıldığı yaylayı Pazar ilçesinden Akbucak (Mermanat), Uğrak (Çingit)  ve Bucak (Açaba) köyleri kullanmaktadır. Yayla, ben gittiğim zaman her ne kadar yayla mevsimi olmasa da belli ki mevsiminde de çok giden gelen olmadığı bir görüntü sunuyordu.
Yaylaya yakın bir zaman diliminde yol yapılacakmış.
Yaylanın arka taraflarında bir taraftan Avusor yaylasına, diğer tarafından ise Koçdüzü yaylalarına geçiş var.
Benden takribi yarım saat sonra ilk öncülerinin yaylaya ulaşabildiği Motorlu gurubun tamamı yaylaya kadar gelememişti. Çıkabilenlerden ve kendisi de Yaylalı olan bir tanesi, bir kayanın üzerine çıkarak “Çocukluk hayalinin gerçeklemesi” fotoğrafını benim çekmemi talep etti.
Dönüş yolunda ise ben adeta sekerek giderken yukarı çıkamayanların tekrar motorlar ellerinde geri dönüşlerine şahit oldum. Bazıları bu zorlu etapta pes etmişlerdi ve yanlış hatırlamıyorsam iki tanesinin de aksamlarında kırılmalar olmuştu.

    



Gidiş ve geliş içerisine biraz istirahatte koyarsanız, araba yoluna kadar tahmini 5 saatlik bir süreye ihtiyacınız olabilir.

Kaynak; Çamlıhemşin Dergisi 5. Sayı Sayfa; 50

Önceki SİZE TEPEDEN BAKAN BİR YAYLA; PERYATAK
Sonraki ELEVİT