HAKAN GÜNDAY

Aşağı Kaydırın
ÇAMLIHEMŞİN DERGİ 1.SAYI
ÇAMLIHEMŞİN DERGİ 1.SAYI
  • 392
Yazı Boyutu:
Yazdır

Hakan Günday

Çamlıhemşinli olarak lanse edildiniz ama Rodos doğumlu gözüküyorsunuz. Nasıl oluyor bu ilişki?
Sonradan Günday soyadını almış olan, Mollaveys, Kürdoğlu ailesinin bir ferdi olarak Çamlıhemşinliyim. Rodos’ta doğmuş olmamın nedeniyse, babamın Türk konsolosluğundaki görevi nedeniyle ailemin o dönemde adada bulunmasıdır.

Kendinizi Hemşinli ve oraya ait hissediyor musunuz?
Ailemle yaşadığım dönemlerde, babamın mesleği nedeniyle, herhangi bir şehir ya da ülkede, kendimi oraya ait hissedecek kadar uzun kalmadım. 
Sonrasındaysa, belki de alışkanlıktan, bu sürekli yolculuk hali devam etti. 
Buna rağmen; tuhaftır, yolum Çamlıhemşin’e hiç düşmedi. 
Düşmedikçe de gitmek istedim. Gitmek istedikçe de tuttum kendimi. Ve zamanla, hakkında nice hikayeler duyduğum Çamlıhemşin, haritadaki bir isim olmaktan çıkıp, bir hayale dönüştü benim için. 
Kurdukça kurdum Çamlıhemşin hayallerimi. 
En çok da, bir gün ona dönmemi beklediğini hayal ettim. 
En azından öyle hissettim ve hala da hissediyorum. 
Soracaksınız, peki gidip görmek için neyi bekliyorsun, diye? Söyleyeyim:
Çamlıhemşin’e gitmek, benim için sıradan bir yolculuk değil. 
Hiç gitmediğim bir yere dönmek gibi. Hiç gitmediği bir yere insan ne zaman döner?
Bilmiyorum. Belki de bu bir bilgi değil, bir histir. 
Gitme zamanının geldiği hissi... 
Ama bildiğim bir şey varsa, o da, bir gün gelecek ve ben gözlerimi açıp dünyaya Çamlıhemşin’den bakıyor olacağım.
Bu defa da, Çamlıhemşin’den gökyüzüne bakıp dünyayı hayal ediyor olacağım. 
Şimdi siz bana söyleyin: Ben Hemşinli miyim?

Yazmaya nasıl karar verdiniz ve başladınız?
22 yaşındaydım. Yıllardır sürdürmeme rağmen hiç ilerleme kaydedemediğim bir üniversite hayatım ve tamamen karanlık olan bir geleceğim vardı. Öylesine çaresiz kaldım ki bir sabah okula gitmektense, karşısındaki kıraathaneye girip yazmaya başladım. 
Dolayısıyla yazmaya karar vermem çok ani ve acil oldu. O kadar ani ve acil oldu ki; “Kinyas ve Kayra” iki ayda bitti. Birkaç ay sonra kitap yayımlandığında, tahmin edebileceğiniz gibi, ilk işim, okulu bırakmak oldu.
Çünkü artık geleceğim daha da karanlıktı ama bu defa yolumu bulabiliyordum. 

Roman kahramanlarınızı reel yaşamdan esinlenerek tanıdıklarınızdan kişiliklerinden ve yaşam kesitlerinden faydalanarak mı yakalıyorsunuz?
Gerçek hayat, kurguya karışmak için daima pusuda bekler.
Bilimkurgu da yazsanız, masal da anlatsanız, anılarınız ve kişisel dünyanız elbet araya girer. 
Bunu önlemek mümkün değil. Ancak bu etkiyi sınırlandırmak ve anlatacağınız hikayenin emrine sokmak mümkün.
Sonuçta, bir yazar, her şeyden sonuna kadar faydalanmak zorundadır.
En başta da kendinden. Kitaplarınızdaki karakterleriniz ve konularınız çok orijinal. 

Böyle karakterler ve hikayeler yaratabilmiş Hakan Günday nasıl biridir, neler yapar, yaşamda nelerden keyif alır, nelere üzülür?
Nasıl biri olduğumu hala bilmiyorum ama neler yaptığımı söyleyebilirim:
Hayatım, öğrenmek, etkilenmek ve hayran kalmanın peşinde koşmakla geçiyor. Hele de bütün disiplinlerden sanat eserleri bizleri dönüştürmek, tavanlara baktırıp düşündürmek için sabırsızlıkla beklerken bu çağrıya kulak asmamak pek mümkün değil. 
Keyif aldığım ve üzüldüklerimse aynı: İnsanlar.

Doğan Yayınevinde olmanızın artıları mevcut mu?
Özellikle dağıtım açısından güçlü bir yayınevi ki bu da kitaba erişimin ilk şartı.

Yazar olacak arkadaşlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Öncelikle derhal yazmaya başlamak, ancak yazma eyleminin bir ölüm kalım meselesi olduğunu asla unutmamak. Sonrasındaysa, ne yazacakları konusunda kendilerine verilen tavsiyelerin hiçbirini umursamamak.

Fotoğraflar: Selen Özer Günday

Kaynak: Çamlıhemşin Dergisi 1. sayı Sayfa; 32

Önceki Bir döneme imza atmış Orhan GÜNDAY
Sonraki Anne tarafından Çamlıhemşinli; Osman Tan ERKIR