BALMUMU ÜZERİNE BELGELER

Aşağı Kaydırın
ÇAMLIHEMŞİN DERGİ 2.SAYI
  • 290
Yazı Boyutu:
Yazdır

Faik Okan Atakcan ile tarihi Belgeler

konu: Balmumu


Balmumu, bölge halkının geçmişteki en önemli geçim kaynaklarından birisidir. Başbakanlık Osmanlı Arşivi belgelerinde, bölge halkının, vergisini balmumu ile ödediğine dair bilgilere sıklıkla yer verilmiş bulunmaktadır. Bu belgelerden 1682 / 1683 (1093) tarihli Hemşin avarız (olağanüstü hal vergisi) defterindeki bilgilere göre; bölge halkının balmumu üzerinden vergilendirilmesi emri 1038 (1628 / 1629) tarihine kadar dayanmaktadır. Bu belgede; bölge halkının 3000 okka (4 tona yakın) balmumu ile vergisini ödediği, 19. yüzyıl başına ait belgelerde ise, bölge halkının 1 ton ile 3 ton arasında değişen oranlarda saray (Topkapı Sarayı) mutfağının (matbah-ı amire) balmumu ihtiyacını karşılamış olduğu anlaşılmış bulunmaktadır. Konu ile ilgili açıklamaların daha da anlam kazanması bakımından balmumu ile bal arasındaki ilişki oranının % 10 olduğu söylenebilir. Arıcılık konusunda deneyim sahibi olan Selim Yılmaz bu miktarsal ilişki ile ilgili olarak: "Arı ortalama 1 kilo mum için 10 kilo bal tüketir. Bunda hava şartları da etkilidir çünkü balmumu, arıların çok bal yiyip zincir oluşturması ve bu zincirin sıcaklığını yükselterek terlemesi sonucunda mum keseciklerinden mumu çıkarması sonucu meydana gelen bir maddedir” ifadesinde bulunması bölgedeki bal üretiminin miktarsal boyutunu göstermesi açısından da önem taşımaktadır.

Ahmet Rasim Bey’in Osmanlı Tarihi’nde, Osmanlı saraylarına Hemşin’den şem-i asel yani balmumu geldiği yazılıdır. Devletin en muhteşem sarayının tenvir (aydınlatma) vasıtası olan balmumu, ufacık bir nahiyeden temin ediliyormuş. Tercih sebebinin ise; “İs yapmaması” olduğu belirtilmiş. Bu vesile ile Çamlıhemşin’in Palovit Vadisi, Hemşin ilçesinin Cağalver Vadisi’ndeki Palahot ve Vetkar meşelerinin ve Cağalver Vadisi’nde günümüzde kalıntıları bulunan balmumu üretim tesisinin balmumu üretiminde önem taşıyan yerler olduğunu söyleyebilmek mümkündür.

    

Kazâ’-i mezbûr (adı geçen kaza; Hemşin) ahâlîlerinin ‘uhdelerine edâsı (ödemesi) lâzımgelen cizye ve ispenceleri ve sâyir-i mahsûlleri (diğer ürünleri) mukâbelesinde (karşılığında) matbah-ı ‘âmire (saray mutfağı) içün onbin vukıyye şem’-i ‘asel (balmumu) virmek üzre ocâklık ta’yîn olunub her sâl (yıl) üçer bin vukıyye şem’-i ‘aseli (balmumunu) edâ idüb kusûrları olmaya. Mîr ü Mîrân (paşalığın ikinci kademesindeki ferikliğe denk mülkî rütbe ve bu rütbede bulunan kimse; eyâlet valisi, beylerbeyi) ve Sancâklı
tarafından ve âhardan (başka kimselerden) müdâhale olunmaya, diyü ellerinde Bin otuz sekiz ta’rîhi’yle (1628 / 1629) müverreh Mâliyye tarafından emr-i şerîfleri olub ve bâlâsında (yukarısında) hatt-ı hümâyûn-ı se’âdet-makrûnları vardır. Fermân sultânımundur.

Kaynak; Çamlıhemşin Dergisi 2. Sayı Sayfa; 74

Önceki HELİSKİ GERÇEĞİ
Sonraki ŞİMŞİR